Bir süredir çok sevdiğim blogumdan ve sizlerden maalesef uzak kaldım:S
Malumunuz işler yoğun, bir de buna sıcak havalar ve bunaltıcı nem oranı
eklenince, motivasyon, şevk, azim yerle bir oldu. Ama merak etmeyin
toparlandım. Ağustos ayına adım atarken, “yaz bitiyor, sezon geçiyor, sonbahar “son gibi görünse de senin ayın” diyerek
kendimi motive eden ben aferinleri hak ettim:)
Aslında bir süredir yazamamamın nedeni sadece bunlar da değil. Ben yeni
mezun ünvanını başka arkadaşlarıma devrederken, onlara yaşadığım olumlu
şeylerden bahsedip motive etmeyi amaçlarken duyduğumuz, gördüğümüz bir sürü
katakullili işler beni bile benden alırken iyi cümleler kurabilmek mümkün
müdür?:(
Şimdi kuracağım hangi cümle, size dayınız olmadan iş bulabileceğinizi
garanti edecek. Şimdi ben nasıl KPSS için siz elinizden geleni yapın, inanın
mutlaka olur diyeceğim...
Bunların hiçbiri olmayacak. KPSS sizin dayınızla orantılı olarak başarı
elde edebileceğiniz bir sınav, ortalıkta bir çok işveren sizin niteliklerinize
değil, tanıdıklarınıza bakıyor. Bunlar hepimizin bildiği gerçekler. Ama merak
etmeyin hala yaşamamız için umut var. Ne kadar hayatımızın en önemli
sınavlarının soruları karaborsada el altında gibi görünüp gözümüze sokula sokula
satılsa da biz yapabileceklerimize inanıyorsak eğer hala umut var
demektir.
Tanıdıklarıma değil, niteliklerime bak sloganıyla çıktığımız bu yolda,
elbet bizi farkedecek bir babayiğit çıkacaktır karşımıza.
TANIDIKLARIMA DEĞİL, NİTELİKLERİME BAK
Son zamanların en rövanşta soru cümlesi “Dayın var mı?”
Verilen cevap “evet dayım sağlam” ise, alınan tepki “ooooo iyisin”
Verilen cevap “ne gezer, elimizden geleni yaptık ama” ise, alınan tepki
“ooooo sen bu işi unut”
Yeni mezun olup da bu tepkiyi almadım diyen varsa parmak kaldırsın, çünkü
nerede yaşadığını sormak istiyorum.
Maddi manevi onca emekten sonra elde ettiğiniz başarıyı ve niteliklerinizi
ölçmek yerine dayılarınızın ağırlığını ölçen, ideolojik görüşlerinize göre
şekillenen, öğrendiklerinizi unutturan bu düzeni sizler de benim gibi
kınayanlardansınız aramıza hoşgeldiniz diyerek devam ediyorum bundan sonraki
yazacaklarıma. Aksini düşünüyor hala işe girmek için dayılarınızın kapısını
çalıyorsanız yazıyı burada noktalayabilirsiniz. Çünkü yazacaklarım sizde
duygusal ya da maddesel herhangi bir etki yaratmayacaktır.
Kınadığımız, ahlanıp vahlandığımız bu düzenden malesef birileri dayılarının
kapısını çaldıkça kurtulamayacağız. Oysa ki birilerinin desteğini almak için
harcadığımız çabayı, kendi niteliklerimizi geliştirmek için harcasak, hem
kimsenin hakkını yememiş hem de kendimiz için iyi birşeyler yapmış oluruz.
Çabalarken yaratıcılığımızı geliştirir, bir başımıza başarmış olmanın ayrıca
hazzını yaşarız.
Sizde benim gibi düşünenlerdenseniz, aynı rahatsızlıkları duyuyor, aynı
durumlara tepki gösteriyorsanız, gelin sloganımız “Tanıdıklarıma Değil,
Niteliklerime Bak” olsun. Bu anlamda
zincirleri kırmak için önce kendimizden başlayalım. Elbette bize referans
olacak kişilerle bağlantıya geçelim, onların bağlantılarından faydalanalım,
yeni bağlantılar kuralım ama bunun
anlamı “abicim bizim şu işi bi hallet dile benden ne dilersen” olmasın.
Kurduğumuz bağlantıları, kendimizi karşı tarafa ifade etmek, anlatmak,
“Niteliklerime bakın, bende varım” demek için kullanalım. Böylece hem kendimizi
geliştirir hem de hakedenlerin hakkını, haketmediğimiz şekilde elde etmiş
olmayız.
Dilerim siz de “tanıdıklarıma değil, niteliklerime bak” diyerek yılmadan
niteliklerine her gün bir yenisini ekleyerek kendini fark ettirmeye çalışan
umutlu mezunlardan olursunuz aksi halde birileri soruları almaya, birileri
vermeye, birileri dayılarına para yedirmeye, birileri de aldığı parayı bir
halt etmişcesine cebine indirmeye devam edecek. Olan ise hak edipte hak
ettiğini bulamayanlara olacak. Ben kendi şansımı kendim yaratırım, niteliğimle
bir adım daha atarım diyenlerin sayısının artması umuduyla…
ZG
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder