18 Kasım 2012 Pazar

İŞ TECRÜBESİ OLANLAR BİR ADIM ÖNE LÜTFEN!!!

Bu yazım henüz mezun olmamış, elindeki fırsatı kaybetmemiş öğrenci arkadaşlarım için!

İsterseniz bana neden papağan gibi aynı şeyleri tekrar ediyorsun deyin, isterseniz bu cümleyi duymaktan bıkmış olun ama üzgünüm tekrar söylemem gerek:) 

" Marifet iyi bir okuldan mezun olup diploma almakta değil, marifet o diplomayı alana kadar geçen süreyi doğru bir şekilde değerlendirip, bu iş hayatı nedir ki arkadaş, yenilir mi içilir mi? sorusuna fransız kalmamakta."

Elime yeni mezun ya da öğrenci arkadaşlarımın CV'si geçtiği zaman, -engel olamadığım bir şekilde- acaba hiç iş deneyimi olmuş mu diyerek, merakla deneyim bölümüne bakmadan geçemiyorum. Öğrencilik döneminde neler yapmış acaba sorusunun cevabını bulmaya yönelik göz atıyorum başvurusuna. Durun durun şimdi çığlıklarınızı duyar gibiyim.

 "Biz daha öğrenciyiz, zaten hayatımız çalışmakla geçecek, en azından öğrenciyken çalışmayalım"

"Okul, dersler, sınavlar, kolay mı sandınız aynı zamanda bir iş bulup çalışmayı."

"Zaten herkes deneyimli arıyor, o yüzden işsizlik var"

"Siz mezun olduğunuzda çok mu biliyordunuz herşeyi, biz de çalışarak deneyim kazanırız."

Bu ve bunun gibi bir çok söylemi duyar gibiyim. Ama size hooop dur bakalım, bu kadar isyan yeter demeden geçemeyeceğim. İçinde bulunduğunuz duruma uyum sağlamak, beklentileri farkedip, beklentilere uygun davranabilmek, yeniliklerin gerisinde kalmamak, mücadeleci olup takım çalışmalarına önem vermek sizin üniversite yaşamınızdaki asli görevlerinizden olmalı. Gerçek başarı diplomayı almak değil, gerçek başarı yukarıda bahsettiklerimle birlikte diplomayı almaktan geçiyor.

Çünkü artık şirketler, öğrencilik döneminde bünyesinde çalışmış, staj yapmış ya da bulundukları sektöre ilişkin projelerde rol almış yeni mezunları tercih ediyorlar. Çünkü böylesi hem bir adayın işe alınırken yarattığı maliyeti düşürüyor hem de aday oryantasyon sürecini, önceden kurum kültürüne ilişkin bilgi sahibi olduğu için daha kolay atlatıyor.

Bırakalım şirketler açısını ve kendi açımızdan bakalım. Öğrencilik dönemimizde iş bulma sürecine dahil olmak, profesyonel olmayan halimizle mülakat deneyimi yaşamak, cv hazırlamak, işe kabul edilmek ya da red edilmek vb. durumları yaşamak inanın mezuniyet sonrası bu durumlarla karşılaştığımızda bizi diğer adaylara göre daha güçlü kılacaktır. 

Üniversite hayatım boyunca bir yaz tatilini çalışmadan geçirmemiş, okul döneminde part time çalışmayı ihmal etmemiş biri olarak açık ve net söyleyebileceğim bir şey var ki o da mezuniyetimin ertesi haftası hemen iş bulabilmem mucize değil, benim 4 yıllık çabamın karşılığıdır. 

Arkadaşlar siz siz olun, üniversite döneminizde kendi paranızı kazanmanın hazzına erişmeden, gelecekte çalışmak istediğiniz sektöre dair bir projede yer almadan, yetkinliklerinizi geliştirecek sosyal projeleri nimet gibi görmeden, CV'nize en azından 2 staj deneyimi yazabilecek durumda olmadan MEZUN ETSELER DAHİ OLMAYIN, olsanızda kendinizi mezun olmuş gibi görmeyin çünkü mücadeleniz yeni başlıyor demektir...


ZG






2 yorum:

  1. Yazınızı da farklı noktalara değinmişsiniz. Ben de Türkiye'deki ik politikalarının yanlış olduğunu düşünen bir gazetecilik bölümü mezunuyum.Maalesef ülkemizde gençlere şans verme oranı düşük.Ben okurken üniversite hayatımda da çalıştım.Sonra iş deneyimim de oldu. Ressamlık yapıyorum, 2.dünya savaşı uçak modelleri maketleri yapıyorum.Yani iş dışında da aktifim.İngilizcem var, başlangıç seviyesinde Japoncam var. Deneyim var, kültürel uğraşlar var. 3,4 yıl deneyimim var. Yine iyi firmalarda işe giremiyorum. Yazınız bir açıdan güzel olmakla birlikte. İk politikalarının neyi değerlendirip insanları ölçtüğünü anlamak zor.

    Ben de size kendi blogumda yazdığım şu yazıyı taktim etmek isterim..

    http://dunyaminuzakucu.blogspot.com/2012/10/pr-ajanslarinin-ik-karnesi_11.html

    YanıtlaSil
  2. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Yazınızı bir solukta okudum. Malesef dediğiniz gibi ülkemizde neyi, niçin , hangi ölçütlerle değerlendirmesi gerektiğini bilmeyen, beklentilerini uçuk sınırlar içerisinde belirleyen kurum ve İK uzmanları var. Bahsettiğiniz niteliklerinize rağmen iş hayatında neden farkedilemediğinizi anlayabilmek güç. Sanırım bununla ilgili yorum yapabilmem için sektörün yapısını ve başka ölçütleri de bilmem gerek. Bu sebeple bu durumun kıyısından geçmek durumundayım. Umarım yeni nesil İK uzmanları, bu tür durumların farkında olarak, değerlendirme süreçlerinde gerekli iyileştirmeleri yaparlar. Bloğunuzu keyifle takip edeceğim. Hoşçakalın

    YanıtlaSil