12 Nisan 2012 Perşembe

İNANMAK YOLUN YARISI DEĞİL TAMAMIDIR

Umutlu olmak kadar umutsuz olmak da bizler için. Keşke her zaman umudumuzu yitirmeden, şansımızın bol olduğuna inanarak, hayallerimize sımsıkı tutunarak yürüyebilsek.

Ama gelin görün ki olmuyor bazen değil mi.

Olmadığına dair en ufak bir şüphe girdimi içimize, ruhumuzu sarıp sarmalayan o kasvetli havadan kurtulmak ne zordur bilirim. Zordur ama imkansız değildir. Gürlemeye hazır bulutlu bir hava misali olan yitirilmiş umutlarımızı, baharın gelişini müjdeleyen pırıl pırıl güneşli bir güne dönüştürmek yine bizim elimizde.

Özellikle mezun olma aşamasında olan adaylar için bahar yarıyılı tam olarak yukarıda bahsettiğim duyguları uyandırıyor değil mi. Ne yaparım,, nereye giderim, KPSS, Ales, yok ingilizce, kişisel gelişim, vize, final, bitirme ödevi, yaptıklarım, yapamadıklarım, eksiklerim, yüzleştiklerim derken hooooopppp gitti yeşeremeyen umutlarım diyenlerdenseniz şunu unutmayın. Dövünmekle, ahlanıp vahlanmakla başlayan her cümleniz umutlarınızı biraz daha sömürür. Püf nokta en zor anda bile kendinize olan inancınızı yitirmemektir.İhtiyacın olan şey beynini, bunu yapabileceğine inandıracak umutlara sahip olmaktır.

Bırak korktuğun her ne varsa onlar senden korksun. Eğer ki sen eksikliklerinin farkında olup, bunları tamamlamaya çalışır, korkularının üzerine gidersen, inancını kaybetmez, umutlarını diri tutarsan hiçbir mezuniyet korkutamaz seni. Zararın neresinden dönersen kar olacağını tekrarla içinden bol bol ve sakın geç kalmışlık hissine kapılma.

Kendine inan, güven ve harekete geç...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder