9 Mart 2012 Cuma

DİKKAT!! ÖZGEÇMİŞ GELİYOR


Hadi bana özgeçmişinizi yazın desem, ilk önce sanki o hayat size ait değilmiş gibi şöyle bir bakarsınız boş sayfaya. Eeee,hımm,ıııı,iiiii vb. sesler çıkararak sesli düşünme evresini atlattıktan sonra nihayet ilk cümleyi kurarsınız ama sonrası yine sıkıntılıdır. Kendimizden bahsetmek neden zor gelir acaba. Aslında zor gelmesinden ziyade sorun nereden başlayacağımızı bilememektir.

Üniversitenin son senesine gelip Allah'ım ben nasıl özgeçmiş hazırlayacağım diye ahlanıp vahlanmaya başladıysanız işiniz 2 kat zor ama imkansız değil. Benim şaşkolojik mezun arkadaşlarıma değil ama öğrenci  arkadaşlarıma tavsiyem şu ki öz geçmişinizi öğrenciliğinizin son senesine bırakmayın. İlk senesinde de yapmanızı beklemiyorum. Okula alışma evresi, üniversiteli olmanın deli heyecanı, sosyal aktivitelerde kendini kaybetme derken zaten ilk sene geleceğinizi düşünüp böyle bir adım atmanızı beklemiyorum ki yapan varsa onlara "alnından öpülecek yüce varlıklar" dememde bir sakınca yoktur herhalde:) Öğrenciliğinizin başında hazırlamaya başladığınız bir özgeçmiş, mezuniyet evresine geldiğinizde kendiliğinden boşluklarını doldurup, eksikliklerini bilinçli bir şekilde tamamlamış olur. 

Şimdi adım adım özgeçmişinizde neler yer almalı bir bakalım;

DİKKAT: Aşağıda beliritilen kuralları uygularken lütfen el yazınızı kullanmayınız! Profesyonel olun ve parmaklarınız klavyenizde dans etsin:)

1.Adım: Öncelikle en iyi özgeçmiş bol yazılı olanıdır gibi saplantılı bir düşünceden uzak durun Siz daha yolun başındasınız ve kimse sizden sayfalar dolusu tecrübe,yetenek,eğitim vs. beklemiyor. Az olsun ama öz olsun cümlesini şimdi alın ve cebinize koyun:)

2.Adım: Fotoğraf seçiminde özenli davranın. Bence mezun olmadan önce kendinize bir takım elbise alın ve aldığınız gün muhakkak bir fotoğraf çektirin. Zira hergün incelediğim onlarca cv içinde böyle bir fotoğrafa rastlamak oldukça güç. Rastladığım zamanda bir an önce adayı daha yakından tanımak istiyorum. Dikkat bunun adı şekilcilik değil. Sizde bol dekolteli, artistik pozlar verilmiş cv leri görseydiniz eminim benimle aynı duyguları hissederdiniz. Neticesinde sizi hiç tanımayan birinde ilk izleniminizi bırakacaksınız ki bu bence önemli.( Tabi ben yaratıcıyım, farklı bir özgeçmiş hazırlarım, fotoğrafımda ona uygun olur derseniz başmızın gözümüzün üstünde yeriniz var. yaratıcı hazırlanmış bir özgeçmişte takım elbiseli vesikalık fotoğraf nasıl sırıtır hayal bile edemiyorum:))

3.Adım: İsim Soyad,Adres ve İletişim Bilgileri. Klasik hepimizin bildiği bölüme hoşgeldiniz. Lütfen bilgilerinizi eksiksiz ve hatasız yazınız ki burada yapacağınız bir hata sonucu davet edilebileceğiniz bir görüşmeden geri kalabilirsiniz. İletişim bilgilerinizde herhangi bir güncelleme olursa bunu özgeçmişinizi ilettiğiniz ilgili yerlere bildiriniz ki bu, özgeçmişinizin  farkedilmesi fırsatını yaratabilir.

4.Adım: İş tecrübeleriniz. İşte geldik en çok sıkıntı yaşadığımız bölüme değil mi. Ben zaten öğrenciyim, ben zaten yeni mezun oldum diye başlayan cümlelerle benden nasıl bir tecrübe bekleyebilirsiniz vb ile sonlandırılan cümleler almış başını giderken bir es vermek istiyorum ki işte bu cümlelerin altında ezilmemek için öğrencilik zamanınızda ilginizi çeken alanlarda çalışın, staj yapın, kendinizi tanıyın ve de tanıtın. Hiçbir şey yapamıyorsanız üniversitede aktif olun. Klüplerin, toplulukların faaliyetlerinde yer alın, birilerinin hayatlarına dokunabilecek sosyal projeler üretmeye çalışın, üretenlerin yanında olun, destek olun. Sonrada tüm bu birikimlerinizi, deneyimlerinizi alın ve bu bölüme yazın.

5.Adım: Eğitim. İşte en iyi bildiğiniz bölümlerden biri. bu bölümü yazarken kendinizle gurur duyuyorsunuz değil mi. Ne de olsa okulu bitirme şerefine nail oldunuz:)) Tebrikler arkadaşlar:) hooop hızla yazılan eğitim bilgilerinin ardından bir sonraki adıma geçilir.

6.Adım:Ödüller. Belki okulu dereceyle bitirmişsinizdir ya da bitirirsiniz, belki şiir yazmış ödül almışsınızdır, okulun baketbol takımındasınızdır ve şampiyonsunuzdur... Kimse sizden nobel tıp ödülü beklemiyor. Ödül almadınız diye ölmediniz de ama bu türden aldığınız ödülleriniz varsa tam yeri tam zamanı bence:) 

6.Adım: Yabancı Dil Bilgisi. Pek çoğumuz sevmeyiz bu bölümü. Bende kendimi kurtaracak kadar seviyorum ama hala çalışmalarım devam ediyor:) Durum vaziyet bundan ibaretken gidip oraya okuma 10, yazma 10, konuşma 10 yazsam, kimi kandırmaya çalışmış olurum. Kendimi!!!. Dürüst olun, gerçekçi olun, yeri geldiğinde kendinizi gözünüzde abartın ama burası hiç yeri değil. Maazallah biri gel bakalım 10 da 10 biliyor musun diyerek test etmeye kalkarsa yüzünüzün ne hale geleceğini bir düşünün. Buraya yazacak bir şeyiniz yoksa durum yine vasat demektir. Sizin bilenlerden neyiniz eksik demezler mi? Bilmiyor olabilirsiniz sorun değil ama öğrenmemekte direniyor birşeyler yapmıyorsanız bir adım geri gidin çünkü sizi zaten sizden bir adım ileride olanlar geriye göndereceklerdir.( Eğer bilmiyorsanız, bu cümlelerden sonra moralinizi bozmayın hemen bir kelime öğrenin ve bakın nasıl güzel bir adım attığınıza)

7.Adım: Bilgisayar Bilgisi. Teknoloji almış başını giderken, siz tek elle klavye kullanırsanız demezler mi size "bu zamana kadar nerede yaşıyordun" diye. Mezun olmadan önce uzmanlaşamasanız da yarın bir gün işe başladığınızda işleri elinize yüzünüze bulaştırmayacak kadar ofis programı ve klavye kısayol tuşu öğrenin. Tam olarak ne demek istediğimi günün birinde çok iyi anlayacaksınız:)

8.Adım: Alınan Eğitimler,Kurslar,Seminerler: Şanslısınız ki üniversiteler artık gerçekten öğrenim yuvası. Öğrencilik yıllarımda hocalarımıza yalvarıp koştur koştur konferanslara, eğitimlere gittiğimizi nasıl unuturum. İyiki dilimizde tüy bitene kadar yalvarıp gitmek için izin almışız. Ben o eğitimlerde seminerlerde çok şey öğrendim. İlk adımı atma gücünü, sosyal medyanın gerekliliğini, sevdiğin işi yapmanın getirilerini derste değil konferans salonunda öğrendim. Okuldan sonra o eğitimlerin fiyatlarını duyduğunuzda dudaklarınız uçuklasın istemiyorsanız, üniversitenin nimetlerinden faydalanmayı ihmal etmeyin.

9.Adım: Kişisel Bilgiler ve ilgi alanları. Döktür döktür çalkala:) Sevgili arkadaşlarım çok rica edeceğim birden bu bölüme gelince olmadık ilgi alanları çıkarmayın kendinize. Bir gün olmayan ilgi alanlarınızla ilgili bir soruyla karşılaşınca cevap verememe ihtimalinizi düşünün ve kaynar sular başınızdan dökülüyor gibi hissedin ve bu bölümü sonra yazın. Kitap okumak yazdıysanız ve son okuduğunuz kitap nedir sorusuna cevap veremediyseniz bundan önceki adımlarda yazdıklarınızın doğru olduğuna nasıl ikna edebilirsiniz karşınızdakini?

Kendinizi anlatın, anlatırken kendinize güvenin, yapamayacaklarınızın yapabileceklerinizi engellemesine izin vermeyin:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder