14 Mart 2012 Çarşamba

MÜLAKATA GİRMEDEN AKLINIZDA BULUNSUN!

Özgüvenimiz tavanda yapsa, işin inceliklerini bilecek kadar uzman da olsak, mülakatın iyi geçeceğine olan inancımızı hiç kaybetmesek de kalbimizin hızla çarpmasını, avuçlarımızdan ateş çıkmasını, sesimizin titremesini kontrol etmemiz ayrı bir kabiliyet gerektiriyor değil mi. Heyecan olması gereken seviyeye gelip, kontrol altına alma işlemi tamamlandıysa bir sonraki adıma geçiyorum:)

Heyecan sendromunu en hafife indirgeyebildikten sonra ilk yapmamız gereken şey karşıdaki kurumun ve kişinin ne beklediği, ne istediği farkındalığına sahip olarak hareket etmek. Hangi pozisyon için başvurduğunuzu, pozisyonun beklentilerini, kurumun bakış açısı ve faaliyet alanını tekrar gözden geçirdikten sonra özgüveninizi de yanınıza alarak harekete geçin. Dikkat ettiyseniz tekrar gözden geçirme dedim çünkü siz zaten ilgili pozisyona başvurmadan önce bu kriterlere bir göz attınız değil mi:))

İlk etkinin önemli olduğunu unutmayın. Sadece dış görünüş değil kendinizi ifade edişiniz, iletişim tarzınız da buna girer. Mülakatı yapan "Hah bu bizim şirket kültürüne çok uygun" derse işte o zaman ilk badireyi atlattınız demektir.

İkinci ve en önemli badire kendinizle ilgili ne anlatacağınızdır. Her mülakatta konuştuğunuz zaman süresi ortalama 20-40 dakikadır. Bu süre içinde kendinizle ilgili verebileceğiniz mesajlar sınırlıdır. O yüzden "tüm" özelliklerinizi yüzeysel ( zaman yetmeyeceği için) anlatmak yerine karşı tarafın duymak istediği özelliklere daha fazla vurgu yapmanız avantajınıza olacaktır. Bunun için de mutlaka gitmeden önce az çok sorulabilineceği belli olan sorular ve vereceğiniz cevaplar için hazırlık yapmalısınız. Size daha önce okul hayatımın son iki yılı ağırlıklı olmak üzere kendimi mülakatta gibi hayal edip, içimden konuşup prova yaptığımı söylemiş miydim:))

Hazırlık derken, nasıl bir hazırlık konuyu biraz iredeleyelim istedim;

Adım 1 : Pozisyondan neler bekleniyor, hangi özellikleri öne çıkarmak gerek?
Adım 2 : Bu özellikleri nasıl anlatacaksınız?
Adım 3 : Pratik yapma. Ya bir arkadaşınızla ya da konunun profesyoneli bir koçla hedeflediğiniz mülakata yönelik bir simülasyon yaparsanız gerçek mülakat sırasında daha hazırlıklı olursunuz.( ben içimden kendimle yapardım, o zamanlardan hissetmişim nasıl bir işte çalışacağımı :))

Son badirede çoğu zaman ücret beklentisidir. her mülakattan önce ücret beklentisi sorulduğunda ne diyeceğinizi, ne kadar isteyeceğinizi bilmelisiniz, hatta cümleleriniz hazır olmalı. Bu işi almak sizin için maddi boyutundan daha kıymetliyse zaten bu konuyla ilgili söyleyecek çok bir şeyiniz yok. Şayet durum sizin için böyle değilse ağzınızdan çıkacak rakamı önceden tasarlayın. Başvurduğunuz pozisyon için piyasadaki ücret aralığı nedir? Bu işe ilk başlayanlar ile deneyimli olanlar arasında ücret aralığı nasıl değişir? Çünkü ağzınızdan çıktığı vakit bunun geri dönüşü yoktur. Ne yüksekten uçun ne de alçaklarda sürünün. Çok istediğiniz bir işe memnun olmadığınız bir ücretle başlamak aslında iş arama sürecini yeniden tetiklemek demektir.

Uzun lafın kısası, mülakatlarda ağzınızdan çıkan her şey sizin kontrolünüzde olmalı. Doğaçlama gitmek işe yaramıyor.





kaynak: Filiz Demirbağ, Businews

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder